Bir gün ormancının biri dalları nehrin
üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düşürür.
"Aman tanrım" diye bağırdığında bir peri belirir ve "Ne diye bağırıyorsun?"der.
Ormancı baltasını suya düşürdüğünü ve yaşamını
sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.
Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir.
"Baltan bu muydu ?" diye sorar.
Ormanci "hayır" diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.
"Baltan bu muydu ?"
Ormancı yine "hayır" diye cevaplar. Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.
"Baltan bu muydu ?"
Ormancı "evet" der.
Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir. Ormancı mutlu bir şekilde evine döner. Bir zaman sonra ormancı
esiyle birlikte nehir boyunca yürürken karisi suya düşer. Ormancı "aman tanrım" diye bağırır.
Peri yine belirir ve sorar:
"Ne diye bağırıyorsun ?"
Ormancı" karim suya düştü der. Peri suya dalar ve Jennifer Lopez ile birlikte geri döner.
"Senin karin bu mu?" diye sorar.
Ormancı "evet" der.
Peri sinirlenmiştir,
"Yalan söylüyorsun, gerçek bu değil" der.
Ormancı "özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, ona da hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. Ben fakir bir adamım ve üç karimin sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim. Jennifer Lopez'e evet dememin sebebi budur...
Bu hikâyeden alınacak ders:
Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir nedeni vardır ve bu başkalarının yararı içindir.
Kendileri için bir şey istiyorlarsa ekmek çarpsındır..